Kamuoyunda “Fatih Terim Fonu” olarak bilenen yüksek karlı gizli fon vaadiyle dolandırıcılık davasında 5 müştekinin şikayetleri üzerine hazırlanan iki yeni iddianame, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dava dosyasıyla birleştirildi.
AA’nın haberine göre, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’si tutuklu 7 sanık hakkında yargılaması süren dava dosyasında müştekilerin şikayeti üzerine iki yeni iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca birleştirme talepli hazırlanan, Hacer Çorbacı ve Hasan Çorbacı’nın “müşteki” olarak yer aldığı ilk iddianamede, müştekilerin Çorlu’da pazarcılıkla geçimlerini sağladıkları, sanık Seçil Erzan ile babasının pazarcı olması nedeniyle tanıştıkları aktarıldı.
Erzan’ın çalıştığı bankanın Çorlu şubesinden Florya şubesine tayin olmasından bir süre sonra müştekileri arayarak birikimlerini bu şubeye taşımalarını istediği, paraları gizli bir fona yatıracağını söyleyip müştekileri söz konusu fona para yatırmaya ikna ettiği belirtildi.
İddianamede, Erzan’ın müştekilerden 82 bin lira aldığı, ardından müştekilere 43 bin lira kredi çektirerek bu parayı da sanık Hüseyin Eligül’ün hesabına gönderttiği ifade edildi.
Sanıklar Erzan ve Eligül’ün 3’er yıldan 10’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianame, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Savcılık tarafından hazırlanan ve müştekiler Kaan Sinih, Sevgi Sinih ve Tursun Sinih’in yer aldığı diğer iddianamede ise sanıklar Nazlı Can ve Seçil Erzan’ın müştekileri bankada yatırım yapacağını söyleyerek söz konusu fona para yatırmaya ikna ettiği kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Can ve Erzan’ın, müştekilerden toplam 2 milyon 250 bin lira ve 150 bin dolar aldığı aktarılarak, bu paranın 1 milyon 550 bin lirasının müştekilere geri ödendiği belirtildi.
Sanıklar Erzan ve Can’ın “dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarından 4’er yıldan 13’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen bu iddianame de kabul edildi.
Sanık Seçil Erzan hakkında istenen hapis cezası, hazırlanan son iddianamelerle 275 yıla çıktı.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın Denizbank’ın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker’e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker’in Erzan’a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Erzan’ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
Sanık Erzan hakkında “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 84 yıldan 275 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
(HABER MERKEZİ)